Alanya Kalesi, Akdeniz'in turkuaz sularına karşı dimdik duran ve tarihi boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir açık hava müzesi olarak ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Antik dönemden günümüze kadar ayakta kalmayı başaran bu kale, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle öne çıkıyor.
Antik Gemicilerin Göz Bebeği
Alanya Kalesi, Helenistik Dönem’den itibaren varlığını sürdüren, ulaşılması zor ve korunaklı yapısı sayesinde iyi korunmuş bir kale. Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı medeniyetlerine ev sahipliği yapmış olan kale, adeta Anadolu tarihini özetleyen bir nitelikte. 6.5 kilometrelik surları, 140 burcu ve sayısız sarnıcıyla Akdeniz kıyısında yükselen bu kale, ziyaretçilerine tarihi bir yolculuk sunuyor.
Korsanların Merkezi
Alanya, ünlü tarihçi Strabon’un anlatımında, Kilikya’ya batıdan girildiğinde görülen ilk şehir olarak biliniyor. Zapt edilmesi güç, çok dik bir kayaya kurulmuş olması ve korunaklı limanı sayesinde, milattan önce 2. yüzyıldan itibaren korsanların merkezi haline gelmiş. Pompeius’un Korakesion Savaşı’nı kazanmasıyla Romalılar’ın eline geçen kale, bu dönemde genişletilmiş ve yeni binalar eklenmiştir. Bizans Dönemi’nde Kalonoros (Güzel Dağ) adıyla anılan Alanya, 1221 yılında Selçuklu Sultanı 1. Alaaddin Keykubat tarafından teslim alınmış ve ismi “Alaiye” olarak değiştirilmiştir. Kale bu dönemde sağlamlaştırılmış, yeni surlar ve sarnıçlar inşa edilmiştir.
Anadolu Tarihini Özetleyen Yapılar
Selçuklular döneminde inşa edilen tersane, Alanya'nın simgelerinden biri haline gelmiş ve Sultan Keykubat'a “İki Denizin Sultanı” unvanını kazandırmıştır. Aynı dönemde inşa edilen sekizgen planlı Kızılkule, Tophane ve İçkale Saray Kompleksi gibi yapılar, Alanya Kalesi'nin mimari zenginliğini gözler önüne seriyor. Yukarı Kale'deki Süleymaniye Camii, bedesten, arasta ve geleneksel Alanya evleri ise Osmanlı Dönemi’nde eklenmiştir. Kale, hem Selçuklu hem de Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan bu yapılarıyla tarih meraklılarının ilgisini çekiyor. Yonca planlı Bizans şapeli ve düşmana zift dökmeye yarayan peçeli delikler de kalenin ilgi çeken bölümleri arasında yer alıyor.
Hazır Gelmişken...
Alanya'nın tarih kokan sokaklarında gezinirken, şehrin pazarlarına uğramayı unutmayın. Aralarında ejder meyvesinin de bulunduğu birçok egzotik meyve ve sebzeyi bu pazarlarda bulabilirsiniz. Ayrıca, şehrin meşhur dondurmacılarından biri olan Konak Dondurma'ya uğrayarak özellikle yanık sütlü dondurmanın tadını çıkarmayı ihmal etmeyin.
Alanya Kalesi, sadece tarihiyle değil, aynı zamanda etrafındaki doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle de unutulmaz bir deneyim sunuyor. Eğer tarihe, doğaya ve lezzete meraklıysanız, bu eşsiz yapıyı mutlaka ziyaret etmelisiniz.