Varlık ve yokluk kavramının tartışıldığı hiçbir trenin durmadığı, unutulmuş küçük bir tren garında yaşayan dört serserinin eğlenceli öyküsü bir o kadar da trajik hikayesi anlatılmaktadır.
Unutulmuş 4 meczubun amaçsız bekleyişleriyle devam eden durağan yaşamları, bir trenden atılan gizemli, ilgin bir sandıkla birdenbire değişir. Hayal var eden ve belki de yıkan biri illüzyon ile rüyalar sunar. İllüzyon da bir kaçıştır ama kısa sürelidir çünkü insan er ya da geç uyanır. Her ne kadar yaşamın kendisi bir rüya olsa da, rüya yaşam değildir. O zaman geriye tek bir soru kalıyor, bu gizemi yaratan Harry Houdini kimdir?