Annesinin ölümü sonrası suçluluk duygusu ve tamamlanmamış yas içerisinde acı çeken, babasının onları o daha doğmadan terk etmesi, annesinin onunla hiçbir zaman sağlıklı bir bağ kuramaması sebebiyle benlik ve bireylik bilinci yaralı bir kadın, felç geçiren komşusuna yardım etmek isterken kendini bir hastanenin altıncı katında bulur. Zamanla, bilinci olmayan hastaların arasında yaşayıp onlarla iletişim kuran ve hastalar arasında kendi çocukluğunu, kimliğini ve Tanrısal misyonunu; Tanrı, babası ve annesi ile kaybettiği bağı ve ‘Lazarus etkisini’ arayan bir refakatçiye dönüşür. Örtük halde duran derin arzuları ve içsel çatışmalarıyla yüzleşir.

Lazarus
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları