İngiltere tarihinin en tartışmalı kadın figürlerinden biri olan Anne Boleyn, Howard Brenton’ın kaleminden sahneye güçlü bir dönüş yapıyor. Oyun yalnızca Anne’in VIII. Henry ile yaşadığı tutkulu ve yıkıcı ilişkiye değil aynı zamanda onun dini reformlara olan etkisine ve politik zekâsına da odaklanıyor. Anne, burada sadece bir kurban değil; Protestan reformunun fikirsel taşıyıcısı, kendi inançları uğruna mücadele eden bir kadındır.
Oyun iki zaman katmanında ilerler; ölümünden sonra sahneye bir hayalet olarak dönen Anne, kendi hikâyesini ve ardında bıraktığı mirası anlatırken, ilerleyen sahnelerde tahta yeni geçmiş olan I. James’in, kraliyet sarayında tesadüfen bulduğu Anne’e ait eski bir kitabın peşine düşmesiyle geçmiş yeniden canlanır. James, İngiltere’de dini dengeleri kurmaya çalışırken aynı zamanda Anne’in ideallerini ve gerçek niyetini anlamaya çalışır.