“Bütün mutlu aileler birbirine benzer; mutsuz ailelerinse kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.” Lev Tolstoy’un ölümsüz eseri Anna Karenina, güçlü bir aşkın, toplumsal baskının ve bireyin içsel çatışmalarının trajik hikâyesini gözler önüne serer. Anna Karenina’nın, evli bir kadın olarak Kont Vronski’ye olan tutkulu aşkı... Bu aşk, dönemin ahlaki değerleri ve toplumsal kuralları tarafından sert bir şekilde yargılanır ve Anna, giderek derinleşen içsel çatışmalarla baş başa kalır. Onun hikayesi, sadece bireysel bir aşkın değil, aynı zamanda kadınların toplum içindeki konumunun ve özgürlüğünün de bir yansımasıdır. Oyunda, aşk ve sadakat, ahlak ve ihanet, özgürlük ve toplum gibi kavramlar güçlü bir şekilde işlenirken, izleyiciyi de derin düşüncelere sürükler ve sorgulayan tarafta tutar.

ANNA KARENİNA
VAN DEVLET TİYATROSU