Bursa Ulu Camii: Tarihin Sessiz Tanığı
Bursa’nın merkezinde yer alan Ulu Camii, hem mimarisi hem de tarihi ile dikkat çeken önemli bir yapıdır. 1396-1399 yılları arasında Yıldırım Bayezid tarafından yaptırılmıştır. Osmanlı erken dönem mimarisinin en güzel örneklerinden biridir.
Cami, toplamda 20 kubbesi ile dikkat çeker. Rivayete göre Yıldırım Bayezid, Niğbolu Zaferi’nden sonra 20 cami yaptırmak istemiş, Emir Sultan’ın önerisiyle bu 20 cami yerine 20 kubbeli tek bir cami inşa edilmiştir. Bu yüzden Ulu Camii’ye “20 kubbeli cami” de denir.
İç mekânda yer alan devasa ahşap minber ve caminin ortasında bulunan şadırvan da dikkat çeken öğelerdendir. Caminin içinde 192 farklı hat sanatı örneği bulunur. Bu yönüyle bir “hat müzesi” gibi de görülmektedir.
Bir başka efsane ise caminin yapılması sırasında yaşandığı söylenen bir olaydır. Rivayete göre inşaat sırasında çalışan ustalardan biri, her gün bir dervişin gelip duvarlara dikkatlice baktığını fark eder. Sonraki günlerde o dervişin aslında Hızır Aleyhisselam olduğu ve caminin sağlam olması için dua ettiği söylenir. Bu yüzden caminin manevi olarak korunduğuna inanılır.
Somuncu Baba Efsanesi
Ulu Camii’nin açılışında ilk hutbeyi okuyan kişi Somuncu Baba’dır. Asıl adı Şeyh Hamid-i Veli olan Somuncu Baba, halk arasında ekmek satarak geçimini sağlarken aynı zamanda büyük bir alim olarak bilinirdi. Hutbe sırasında Kur’an’dan bir ayeti üç farklı şekilde tefsir edince halk onun büyüklüğünü fark etti. Ancak bu ilgi üzerine Bursa’dan ayrılarak daha sakin bir hayat yaşamayı tercih etti. Onun bu tevazu dolu tavrı, bugün bile anlatılır.
Oduncu Baba Efsanesi
Bir diğer halk arasında anlatılan hikâye ise Oduncu Baba’ya aittir. Rivayete göre, dağdan odun kesip satarak geçimini sağlayan bu derviş, sürekli olarak Ulu Camii’nin yapımına dua eder. Caminin tamamlanmasından sonra Bayezid Han’a rüyasında, “Bu caminin en büyük katkısı, isimsiz bir oduncunundur” denilir. Sabah olduğunda padişah, dağda yaşayan bu oduncuyu buldurur ve onu camiye davet eder. Caminin manevi mimarlarından biri olarak kabul edilir.
Bugün Ulu Camii, yalnızca bir ibadet yeri değil, aynı zamanda yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak noktasıdır. Hem tarihi atmosferi hem de taşıdığı kültürel değerle Bursa’nın simgelerinden biri olmayı sürdürmektedir.